Güzel ve Çirkin Masalı, klasik masallar arasında efsanevi bir hikaye olarak bilinir.
Masalın büyüleyici dünyasına dalın ve unutulmaz bir maceraya hazır olun.
Güzel ve Çirkin Masalı
Bir zamanlar, uzak diyarların birinde, güzel bir kasabada yaşayan bir tüccar vardı. Bu tüccarın üç kızı vardı.
En küçüğü olan en güzel ve en nazik olanıydı, adı Bella idi. Diğer iki kızı gibi o da güzeldi, ancak onun güzelliği kalbi kadar derin değildi.
Bir gün, tüccarın ticaret gemileri tehlikeli bir fırtına nedeniyle battı. Tüccarın tüm serveti yok oldu ve ailesi yoksulluk içinde kaldı.
Tüccar, kızlarını yeni bir hayata başlamaları için şehir dışındaki bir malikaneye götürdü. Burada, kızlar zorlu bir hayata alışmak zorundaydılar.
Bir gün, tüccarın uzun bir seyahate çıkması gerekti. Kızlarına ne hediye alabileceğini sordu. İki büyük kızı lüks giysiler ve mücevherler istedi, ancak Bella sadece bir gül istedi.
Tüccar, seyahatinden dönüşte çiçeği almak için ormana gitti. Ancak, çiçeği aldığında, ormanın güzel görünüşü onu içine çekti. Unutulmuş ve yorgun bir yolculuktan sonra, ormanın derinliklerinde gizemli bir şatoya ulaştı. Burada, zengin bir adamın malikanesinde yaşayan bir canavarla karşılaştı.
Canavar, Bella’nın kendisi için gönüllü olarak malikaneye geldiğini düşündü ve ona ev sahipliği yapmaya karar verdi. Ancak, Bella’nın gitmek için bir ailesi olduğunu öğrendiğinde, ona şartlı olarak gitmesine izin vereceğini söyledi.
Bella, ailesine olan sevgisi ve sadakatiyle tanınan bir hikaye oldu ve canavarın kalbini kazandı.
Zamanla, Bella, canavarın içindeki iyilik ve güzelliği görmeye başladı. Onun sevgisi ve cömertliği, onun dış görünüşünden daha derin bir güzellikti.
Bir gün, canavarın gerçek formunu alması için bir sihir kırıldı ve Bella, onun gerçek bir prens olduğunu keşfetti.
Bella ve prens, sevgi dolu bir düğünle evlendiler ve uzun yıllar boyunca mutlu bir şekilde yaşadılar. Bu, güzellik ve çirkinlik arasındaki gerçek sevginin zaferini anlatan eşsiz bir masalın sonuydu.
“Güzel ve Çirkin Masalı” üzerine bir yorum