Hansel ve Gretel Hikayesi

Hansel ve Gretel hikayesini keşfedin! İki kardeşin zorlu orman macerasını ve cadının tuzağından kurtulma hikayesini okuyun. Masal severler için unutulmaz bir klasik.

Hansel ve Gretel Hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, büyük bir ormanın kıyısında, yoksul bir oduncu yaşarmış. Oduncunun, Hansel adında bir oğlu ve Gretel adında bir kızı varmış.

Ancak bu ailenin hayatı çok zor geçiyormuş. Ormandaki ağaçlar azalmış, oduncunun işleri eskisi gibi iyi gitmez olmuş. Yoksulluk, oduncu ve ailesinin kapısını çalmış.

Bir gün, oduncunun karısı, çocukların üvey annesi, daha fazla dayanamayarak oduncuya şunları söylemiş:

“Artık yeter! Evde yiyecek ekmek kalmadı. Bu iki çocuğu ormana bırakmalıyız. Yoksa hepimiz açlıktan öleceğiz.”

Oduncu, bu düşünceye karşı çıkmak istemiş, ama üvey annenin ısrarı ve açlık korkusu, onu çaresiz bırakmış. Çocuklar, anne ve babalarının konuşmalarını gizlice dinlemişler. Hansel, gece olunca, evden dışarı çıkmış ve ay ışığında parlayan küçük çakıl taşlarını topladığı cebine doldurmuş.

Ertesi sabah, üvey anneleri, çocukları derin ormana götürmüş. Yolda Hansel, gizlice cebindeki taşları yere bırakmış. Ormana vardıklarında, anne ve babaları çocukları bırakıp geri dönmüşler. Ancak Hansel, taşları takip ederek eve dönmenin yolunu bulmuş.

Evlerine döndüklerinde, babaları onları görünce çok sevinmiş, fakat üvey anneleri hiç memnun olmamış. Birkaç gün sonra, yiyecekler yine tükenmiş ve üvey anne çocukları tekrar ormana bırakmayı önermiş. Bu sefer, Hansel’in taş toplamasına izin vermemişler.

Ancak Hansel, sabah erkenden kalkarak cebine ekmek kırıntıları doldurmuş ve kırıntıları yere serpiştirerek yolunu işaretlemiş.

Bu defa daha derin bir ormana gitmişler. Fakat dönüş yolunu bulmak istediklerinde, Hansel ve Gretel, ekmek kırıntılarının kuşlar tarafından yenildiğini fark etmişler. Korkuyla ve çaresizlikle ormanın içinde dolanmaya başlamışlar.

Günlerce ormanın içinde aç ve yorgun bir halde dolanırken, uzakta bir ışık görmüşler. Bu ışığı takip ederek, tamamen şekerden yapılmış bir eve ulaşmışlar. Ev, kurabiye duvarları, şeker çatıları ve çikolata pencereleriyle tam bir rüya gibiymiş.

Çocuklar açlıktan bitap düştükleri için hemen evi yemeye başlamışlar. Tam o sırada, kapı açılmış ve yaşlı bir kadın görünmüş. Kadın onları tatlı bir sesle içeri davet etmiş ve onlara yemekler vermiş.

Ancak bu yaşlı kadın aslında kötü bir cadıymış ve çocukları yemeyi planlıyormuş. Hansel’i bir kafese kapatmış ve Gretel’i de hizmetçi olarak kullanmaya başlamış.

Günlerce Hansel’i besleyerek şişmanlatmaya çalışan cadı, bir gün artık sabrı tükenmiş ve Gretel’e, fırını yakmasını söylemiş. Gretel, fırının nasıl çalıştığını bilmediğini söyleyerek cadıyı kandırmış ve cadının fırının içine bakmasını sağlamış. O an, Gretel, cadıyı iterek fırının içine atmış ve kapıyı sıkıca kapatmış.

Kötü cadıdan kurtulan Hansel ve Gretel, cadının evindeki hazineyi alarak ormandan çıkmışlar. Eve dönüş yolunu bulmuşlar ve babaları onları görünce gözyaşlarına boğulmuş.

Üvey anneleri ise evden gitmiş ve bir daha geri dönmemiş. Artık ellerinde hazine olduğu için fakirlikten kurtulmuşlar ve bir daha asla aç kalmamışlar.

Hansel ve Gretel, hayatlarının geri kalanını mutluluk ve refah içinde geçirmişler. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine…

Kurbağa Prens

“Hansel ve Gretel Hikayesi” üzerine bir yorum

Yorum yapın